
Tarih boyunca, halkların eşitlik ve özgürlük talepleri baskıyla karşılanmış, fakat bu talepler hiçbir zaman yok edilememiştir. Koçgiri halkı da adalet, katılımcı yönetim ve kendi kimliğini özgürce yaşama hakkı uğruna bedel ödemiş, ancak bu mücadeleden asla vazgeçmemiştir. Bugün, demokratik hakların genişletilmesi ve toplumsal barışın sağlanması adına yeni bir sürece girilirken, geçmişin hatalarından ders almak ve gerçek bir barış inşa etmek için iktidarın tarihi bir sorumluluğu vardır. Koçgiri Kültür Derneği olarak, bu sürecin takipçisi olduğumuzu ve barışın kalıcı hale gelmesi için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
Barış, Hepimizin Tarihsel Sorumluluğudur
Yüzyıldır süregelen inkâr, asimilasyon ve baskı politikaları sadece halklar arasında derin yaralar açmakla kalmamış, Türkiye’nin demokratik geleceğini de çıkmaza sürüklemiştir. İktidarlar, geçmişin hatalarından ders çıkarmalı ve barışı sağlama konusunda sorumluluktan kaçmamalıdır. Kalıcı bir barış ancak eşitlik, adalet ve demokratik hakların tüm kesimler için teminat altına alınmasıyla mümkün olabilir.
Yeni Barış Sürecinin Temel İlkeleri ve İktidarın Yükümlülükleri
Koçgiri Kültür Derneği olarak, barış sürecinin başarılı olabilmesi için şu temel ilkelerin esas alınmasını öneriyoruz ve iktidarı bu adımları atmaya çağırıyoruz:
Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: Türkiye’nin demokratik geleceği için, yerel yönetimlerin yetkileri artırılmalı, halkın yönetime daha fazla katılımı sağlanmalıdır. Merkeziyetçi yönetim anlayışına son verilmelidir.
Kürt Kimliğinin Tanınması: Anadilinde eğitim, kültürel haklar ve kimlik tanınması, barışın temel taşlarındandır. İktidar, bu hakları sağlamaktan sorumludur.
Alevi Halkının Talepleri: Eşit yurttaşlık ilkesi gereği, Alevi toplumunun ibadet ve kimlik hakları anayasal olarak teminat altına alınmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalı ve Cemevleri resmî statüye kavuşturulmalıdır.
Geçmişle Yüzleşme: Koçgiri’den Dersim’e, Maraş’tan Roboski’ye kadar yaşanan acılarla yüzleşmek, adaletin tesisi ve toplumsal barış için gereklidir. Devlet, geçmişteki insan hakları ihlalleri için özür dilemeli ve sorumluları yargı önüne çıkarmalıdır.
Sivil Toplumun Dahil Edilmesi: Barış süreci kapalı kapılar ardında yürütülmemeli, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla şeffaf bir şekilde ilerlemelidir. Barışın sağlanması, yalnızca siyasi elitlerin değil, halkın ve sivil toplum örgütlerinin de hakkıdır.
Güvenlik Politikalarının Gözden Geçirilmesi: İktidar, güvenlikçi politikalar yerine demokratik çözümler üretmeli ve silahlı çatışmalara son verilmesi için gerekli hukuki düzenlemeleri hayata geçirmelidir.
Barış, Geciktirilemez Bir Sorumluluktur
Koçgiri Kültür Derneği olarak, halklarımız arasındaki kardeşliğin yeniden inşa edilmesini destekliyoruz. Ancak bu, yalnızca halkların değil, en başta devleti yönetenlerin sorumluluğundadır. Gelecek nesillere savaş ve acı değil, barış ve demokrasi bırakmak için iktidarı cesur ve samimi adımlar atmaya davet ediyoruz.
Bu bağlamda, barış sürecinin başarıya ulaşması yalnızca iktidarın değil, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundadır. Toplumsal muhalefet, sivil toplum örgütleri, sendikalar, akademisyenler, sanatçılar ve tüm demokrasi güçleri bu sürecin gerçek bir barışla sonuçlanması için inisiyatif almalı, dayanışma içinde hareket etmeli ve barışın savunucusu olmalıdır.
Bu sürecin barışla ve adaletle sonuçlanması için tüm demokrasi güçlerini dayanışmaya ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. 01.03.2025
Koçgiri Kültür Derneği